Millet İttifakı’nın 2 Mart’taki toplantısında İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener‘in, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun adaylığına itirazıyla başlayan kriz, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu‘nun cumhurbaşkanı yardımcılığı formülüyle aşıldı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener masaya dönerken altı liderin uzlaşmasıyla Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı talibi CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu oldu.
Seçimin kazanılması halinde, ittifakta yer edinen beş genel başkan ise cumhurbaşkanı yardımcısı olarak vazife yapacak. Üzerinde uzlaşılan geçiş sürecinin yol haritasına, cumhurbaşkanının, makul göreceği bir zamanda Yavaş ve İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı yardımcılığına atayabileceği hükmü eklendi.
Akşener’in çıkışını sonrası Millet İttifakı’nda yaşanmış olan krizin çözülmesi ve Kılıçdaroğlu’nun adaylığını kaleme alan T24 yazarlarının değerlendirmeleri şöyle:
Mehmet Y. Yılmaz
Aslında bir tür Kırmızı Pazartesi olayı yaşadık, bu şekilde bir çatışma noktasının geleceğini taraflar görüyorlardı fakat kıllarını kıpırdatmadılar.
“Dik dururlarsa” kendi hesaplarını kabul ettirebileceklerini varsaydılar.
Ve aslında çok ilkin yapmaları ihtiyaç duyulan bir şeyi, masa devrildikten sonra yaptılar.
Önce arabulucularla, sonra da bizzat konuştular, problemi çözdüler ve bana öyle geliyor ki eskisinden daha da güçlenmiş olarak yola devam edecekler.
Erdoğan’ın karşısında şimdi ittifakın genel başkanları haricinde “iki aday” daha çıkıyor ki Erdoğan için kâbus senaristliği bu olmalı.
Araştırmalara göre her biri ayrı ayrı Erdoğan’ı huzurlu geçiyordu, şimdi Erdoğan’ın karşısına toplu olarak çıkacaklar.
Bu başarı kime aittir, kulis bilgilerine şu anda haiz değilim fakat Sezar’ın hakkını, Sezar’a vermek gerek.
Akşener’in sert konuşmasının sonra sükûnetini koruyabilen, Akşener ve partisi ile ilişkileri berhava edecek sözlerden ve tavırlardan kaçınan Kemal Kılıçdaroğlu işin böylelikle çözülmesini sağlamış olduğu için övgüyü hak ediyor.
Meral Akşener’in de “dediğim dedik” ısrarından vazgeçip, aslolan hedefe geri dönmekte tereddüt etmemesi de altı çizilmesi ihtiyaç duyulan bir tutum.
TIKLAYIN | Mehmet Y. Yılmaz yazdı: Kılıçdaroğlu şapkadan tavşan çıkardı
Murat Sabuncu
Kılıçdaroğlu konuşurken HDP eş genel başkanı Mithat Sancar Habertürk’te aday çıkarma konusunu tekrardan düşüneceklerini açıklıyor, Kılıçdaroğlu’nu görüşmeye çağrı ediyordu. TİP Başkanı Erkan Baş toplumsal medyadan kendini kutlama ediyordu. Masanın dağılmasını önleyen, muhafazakâr, milliyetçi, toplumsal demokratları bir arada tutan Kılıçdaroğlu’nun Kürtleri ve solcuları da içine alan büyük bir uzlaşıyı da sağlaması beklenir.
Kemal Kılıçdaroğlu 6 Mart’ta, Altılı Masa’yı tekrardan kurdu. Lider kumaşını ve şayet masadan kafi desteği alırsa Cumhurbaşkanı seçilmek için şansının olabileceğini de ortaya koydu.
TIKLAYIN | Murat Sabuncu yazdı: Kılıçdaroğlu Altılı Masa’yı ikinci kez kurdu, sıra Kürtler ve sol ile de yan yana gelmekte…
Tolga Şardan
Müzakereler sonra Akşener terk etmiş olduğu Altılı Masa’ya tekrardan dönüş yaptı.
Akşener’in perşembe günü patlayan krizden sonra partisinde yapmış olduğu açıklamalarda olabildiğince ağır laflar kullanımı akıllarda duracak elbette.
Kendisinin de bir yıldan fazla katılmış olduğu Altılı Masa görüşmelerini “kumar masası / noter masası”, Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a karşı ihtimaller içinde adaylığını “sıtma ile ölüm içinde tercihe zorlanma” biçiminde tanımlaması da siyasal tarihte Altılı Masa başlığı altında hususi bir yere haiz olacak maalesef.
Krizin üstünden geçen birkaç günde aslında İyi Parti’nin B planı olmadığının görülmesi de bu başlıklar arasındaki yerini alacak büyük olasılıkla.
Ülke siyasetinin merkez sağının lideri olmayı hedefleyen deneyimli bir siyasetçinin, iktidarı sevinçli edecek politik yaklaşım sergilemesi ve yanlışından dönmesi hafızalarda yer edinecek kuşkusuz.
Bu tabloya baktıktan sonra, geçen hafta yaşanmış olan krizin bir diğer hususta tekrardan yaşanmayacağının garantisi var mı?
Umarım zaman, bu satırların yazarını ve benzer düşüncedekileri haksız çıkarsın.
TIKLAYIN | Tolga Şardan yazdı: Her şey 120 dakikada yaşandı, bitti; peki, sevinçli son mu?
Osman Ulagay
2022 yılının Şubat ayında ilk toplantısını yapan Altılı Masa’nın Türkiye’nin geleceği açısından büyük ehemmiyet taşıyan seçimlere iki ay kala hâlâ kendi içerisindeki problemleri çözmeye zorlanması aslında asla de övünülecek bir vaziyet değil. Deprem felaketinin ortaya çıkardığı içler acısı tablonun, ‘Ucube rejimin’ fiyaskosunu sergilemek için bulunmaz bir fırsat yarattığı ortamda, Altılı Masa’nınbu fırsatı kullanmak yerine kendi içerisindeki çelişkilerle uğraşmak zorunda kalması ciddi bir zaafiyet belirtisi. Unutmayalım ki seçimle iktidara gelip demokrasiyi tahrip eden ‘tek adam’ rejimleri, iktidarda kalabilmek için her çareye başvurabiliyor, seçim neticelerini tanımamaya ve yandaşlarını sokağa dökmeye bile yeltenebiliyor.
Bütün bu engelleri aşarak iktidara gelmeyi hayal eden ve ilk defa seçim imtihanı verecek olan bir siyasal ilişkinin seçime iki ay kala, hâlâ kendi iç sorunlarıyla uğraşmak zorunda kalması endişe verici bir büyüme aslında. ‘Ucube rejim’den kurtulmak için bundan sonraki sürenin bu çok iyi kullanılması gerekiyor.
TIKLAYIN | Osman Ulagay yazdı: Altılı Masa için imtihan şimdi başlıyor
Yalçın Doğan
Şimdi her şey tekrardan başlıyor.
Kılıçdaroğlu büyük bir olgunluk sergiliyor ve Akşener’le buluşarak, yeni formül ışığında Altılı Masa tekrardan işbaşı yapıyor.
“Seçimin kazanılması artık daha kuvvetli bir olasılık, yeter ki, bundan sonra ahenk bozulmasın, benzer saçmalıklar, duygusallıklar geride kalsın.”
Biyografi yazarlığına dair bir araştırma var. Özellikle otobiyografilerin nasıl yazılması icap ettiğini özetleyen kitabın başlığı şöyle:
“Otur Baştan Yaz Beni.”
Altılı Masa hakkında hayal kırıklıkları, kırık dökük hikâyeler içeren bu şekilde bir kitabı seçimde herkes tamamlamakla görevliyiz.
TIKLAYIN | Yalçın Doğan yazdı: “Millet’in” hikâyesi: “Otur baştan yaz beni”
Tolga Şirin
İki yılı aşkın zamandır Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konuşuluyordu. İlk kez bütçe görüşmeleri esnasında açıkça gündemi meşgul eden bu olasılık, ilkin “Altılı Masa’dan birinin aday olması gerektiği” söylemiyle, sonra Kılıçdaroğlu’na koşut kimi özelliklerin sayılmasıyla, sonra belediye başkanlarının görevlerine devam edecekleri ve belediye başkanlarının da buna uyan açıklamalarıyla devam etti. CHP yetkililerinin Kemal Kılıçdaroğlu’na işaret eden söylemlerine Altılı Masa bileşenlerinin de aşamalı olarak yardımcı vermeleri bu sürecin pekişmesini sağlamıştı.
Dolayısıyla bu adaylık süreci yavaş adımlarla fakat göz göre göre gerçekleşti. Bu, sanki bu şekilde değilmiş gibi hareket edilmemeli…
TIKLAYIN | Tolga Şirin yazdı: Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ne zamandan beri konuşuluyor?
Bir yanıt bırakın