Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 2023 yılı ilk çeyrek gezim verilerinde depremin negatif etkilerine karşın zamanı üstün dereceli kırıldığını belirterek, “14 Mayıs’tan sonrasında çoğu algılar da kırılmış olacak. Tekrar istikrarlı bir halde sektör, sezonun başlangıcında duyuru etmiş olduğumuz 60 milyon turist, 56 milyar dolar gelir hedefine ulaşacak.” dedi.
Bakan Ersoy, İzmir Kültür ve Sanat Fabrikası olarak tekrardan yaşam bulan Alsancak Tekel Fabrikası’nda incelemede bulunduktan sonrasında gazetecilere aktüel gelişmelere dair değerlendirmede bulundu.
Türkiye’nin 2023 yılı ilk çeyreğine dair gezim verilerini değerlendiren Ersoy, ocak-mart döneminde aşağı yukarı 7,8 milyon ziyaretçi ağırlandığını, 8,6 milyar dolar civarında gelir elde edildiğini anlatım etti.
Bakan Ersoy, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Tarihi üstün dereceli olarak belirtildi aslında. Bu iki sayıya baktığımız vakit da geçmişle kıyasladığımızda ilk çeyrek rekorunu Türkiye, 2023 ilk çeyreğinde kırmış oldu. Bizim açımızdan iki anlamda sevindirici. Depremin negatif etkilerine karşın bu rekoru kırmayı başardık Türk turizmi olarak. 14 Mayıs’ta biliyorsunuz bir seçim var. Bu seçim süreçleri ve bu biçim zelzele gibi afetler aslında gezim grafiklerini negatif etkiliyor. Tüm bunlara karşın yapmış olduğumuz ekstra tanıtım faaliyetleri ve PR çalışmaları, yurt dışındaki turistlerin bilgilendirilmesiyle alakalı faaliyetler vasıtası ile bu etkin kararı elde ettik. 14 Mayıs’tan sonrasında çoğu algılar da kırılmış olacak. Tekrar istikrarlı bir halde sektör, sezonun başlangıcında duyuru etmiş olduğumuz 60 milyon turist, 56 milyar dolar gelir hedefine ulaşacak. Ama ilk çeyrek verisi olabildiğince olumlu, beklentilerimizle orantılı geldi.”
Türkiye’nin yalnızca belli pazarlara odaklanmadığını, yeni tanıtım stratejisiyle 200’den fazla ülkede tanıtım yapıldığını aktaran Ersoy, pazar çeşitlemesiyle alakalı meydana getirilen çalışmaların arkasında krizlere karşı kuvvetli bir sektör oluşturma amacının bulunduğunu, sektörün bu hususta çok yol aldığını dile getirdi.
“Özgün yapıların hepsi korundu”
Alsancak’ta aşağı yukarı 140 senelik geçmişi olan zamanı Tekel Fabrikası’nın 2000’li yıllardan sonrasında Kültür ve Turizm Bakanlığına devredildiğini hatırlatan Ersoy, bölgeyi kültür ve sanat üreten bir nokta haline getirmek için çalıştıklarını söyledi.
Yoğun ve süratli bir çalışmayla aşağı yukarı 1 sene gibi bir müddette bölgeyi dönüştürdüklerini anlatım eden Ersoy, yatırıma dair şu detayları verdi:
“Burası arazi olarak baktığımızda 17 dönümlük bir arazi. Arazi içerisinde aşağı yukarı 9 bin metrekarelik yeşil alanımız var, 20 bin metrekare civarında bir kapalı alanımız var. Kültür ve Turizm Bakanlığı rölöve kadrosu tarafınca yoğun bir çabalama ile konsept tasarımı yapıldı.
Burada orijinal olan yapıların hepsi korundu. Ağır hasara uğramış olan yapılar orijinal malzemesiyle tekrardan restore edildi. Özgün olmayan, kısa müddette yapılma olan ve tescilli olmayan eklentiler ise kaldırıldı. Yani şu anda burada gördüğünüz yapıların çok çok büyük bir kısmı aslında fabrikanın orijinal durumunda olan tescilli yapılardan oluşuyor. Onların restore edilmiş ve revize edilmiş hallerini görüyoruz.”
Bakan Ersoy, bölgede bulunan 7 bin 200 metrekarelik en büyük yapının İzmir Arkeoloji Müzesi ve Etnografya Müzesi, 3 bin 500 metrekarelik ikinci en büyük yapının ise İzmir Resim ve Heykel Müzesi olarak kullanılacağını bildirdi.
İzmir’deki depremde Resim ve Heykel Müzesi’nin ağır hasar aldığını anımsatan Ersoy, “Bu alan yalnızca görsel heykel müzesi olarak kullanılmıyor. Altında 2 adet de bölüm yarattık. Bunlar da geçici sergi alanları olarak sanat dünyasına hizmet edecek.” dedi.
Bakan Ersoy, İzmir Kültür ve Sanat Fabrikası’ndaki alanları çok amaçlı olarak planladıklarını, konser ve etkinlikler düzenlenebileceğini, böylece bölgenin 7 gün 24 saat cazibe merkezi olacağını dile getirdi.
“Siyasi yaklaşmamamız gerekiyor”
Gazetecilerin Çeşme Projesi’ne meydana getirilen itirazların sonrasında yaşanmış olan hukuki süreçle alakalı sorusuna Ersoy, şu karşılığı verdi:
“Mahkemenin asli kararını vermesini bekliyoruz. Bizler için çok hayati ve mühim olan bir proje. İzmir’in geleceği için olabildiğince mühim bir proje. Klasik siyasal amaçlarla siyasal hedeflerle projenin engellenmeye çalışılmasını asla doğru bulmuyorum. Daha ilkin beyanatlarımda da söyledim. İzmir gibi, İstanbul gibi, Ankara gibi büyükşehirlerimiz mevzubahis olduğunda bunlara siyasal yaklaşmamamız gerekiyor.”
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy’a İzmir Kültür Sanat Fabrikası ziyaretinde eşi Pervin ve oğlu Aslan Can Ersoy da eşlik etti.
Bir yanıt bırakın