14 Mayıs seçimlerinin derhal öncesinde yeni devre milletvekilliği adaylığından çekilen İYİ Parti 27. devre İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Aytun Çıray, partisinden çekilme etti. İstifa mektubunda Çıray, “Kurucu Genel Sekreteri olarak yola çıktığım ve çoğu görevde bulunduğum İYİ Parti’den çekilme ediyorum” ifadelerini kullandı.
Çıray’ın çekilme mektubu şöyle:
Aziz Türk milleti, İYİ Parti’nin kuruluşuna katılma kararımın temelinde ülkemizin adeta uçurumun kıyısına getirildiğine yönelik kaygılarım vardı. Amacım, ülkemizi girdiğimiz demokrasi ve hukuksuzluk krizinden çıkarmak ve bunun için de bir ulusal seferberlik ruhuyla, kuşatılmış muhalefete yeni bir parti ile yardımcı olmak ve Türk milletini harekete geçirerek seçimleri kazanmaktı. Bana göre, ülkemizi uçurumun kenarına getiren şey lâiklik karşıtı hareketler, TSK’ya meydana getirilen hüküm darbesi ve 15 Temmuz 2016 FETÖ damgalı kanlı ihanet girişimiyle başlayan süreçti.
“2020’DE SÖZ KONUSU HEDEFE İLK DARBE VURULDU”
Türkiye’nin içerisine sürüklendiği girdapla beraber sıkışan siyasetin bana göre demokratik açıdan çözümü, merkezde, Mustafa Kemal Atatürk ilkelerine ve kurucu ulusal değerlere bağlı, bu ilkeler ışığında kuşatılmaya çalışılan CHP ile beraber cumhuriyet için savaşım edebilecek özgürlükçü bir parti kurmaktı. Bu duygu ve düşüncelerle kurduğumuz İYİ Parti, Sayın Kılıçdaroğlu’nun demokratik desteği ile seçimlere girerek TBMM’de gurup kurdu ve oy oranları gittikçe artan bir halde yükselmeye başladı. Tam bu esnada derinden derine işlediği anlaşılan kurnaz bir anlayış ile 20 Eylül 2020 İYİ Parti Kurultay’ında mevzubahis hedefe ilk darbe vuruldu. Başta bana ve Sayın Ümit Özdağ’a olmak suretiyle İYİ Parti’de bir tasfiye operasyonu başlatıldı. Bu kriz Sayın Özdağ’ın ayrılıp parti kurması ile sonuçlandı ki, yarattığı etkiyi 14-28 Mayıs cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşadık.
MASADAN KALKILMAYISIYLA BİR ŞOK DALGASI ORTAYA ÇIKTI
Aziz Türk Milleti, “Başıma silah dayasalar dahi kalkmam,” denilen Millet İttifakı masasından kalkılmasıyla birlikte, Türk toplumunda ortaya çıkan şok dalgası, sonunda İYİ Parti Genel Başkanı’na karşı bir hiddet seline ve onunla içinde derin bir emniyet bunalımına dönüştü. Ortaya çıkan bu buhran ne yazık ki yalnızca İYİ Parti’ye değil cumhurbaşkanlığı seçim sürecine, dolayısı ile demokrasimizin ve gençlerimizin geleceğine zarar verdi.
“İYİ PARTİ’DEN İSTİFA EDİYORUM”
Kamuoyu bilmiş olduğu için burada tekrarlamaya gerek görmediğim daha çoğu diğer nedenden kaynaklı bugün itibarı ile kurucu Genel Sekreteri olarak yola çıktığım ve çoğu görevde bulunduğum İYİ Parti’den çekilme ediyorum.
KILIÇDAROĞLU’NA VE CHP’LİLERE TEŞEKKÜR EDERİM
Cumhuriyet ve demokrasi adına bu süreçlere katkıyla beraber şahsıma büyük bir tolerans ile yardımcı veren Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na ve CHP’lilere bir kez daha ebedi teşekkürlerimi arz ediyorum. Başta İzmir teşkilâtları olmak suretiyle İYİ Partililerle ulusal sorunlarda her vakit gönül birlikteliği yapacağımıza yürekten inanıyorum. Aziz Türk Milletinin ve İzmirli hemşerilerimin beni anlayacaklarından eminim. Kamuoyuna saygılarımla…”
Bir yanıt bırakın